Cumartesi, Aralık 04, 2010

?

'...

yere dokulen bir un sessizligi mi

goge birakilmis bir balon sessizligi mi

...'

Edip Cansever

 

 

Çarşamba, Ekim 20, 2010

Çarşamba, Ekim 06, 2010

'yagmur'un ardindan

dinmis 'yagmur'un ardindan,

- bak bu yagmurun adi ahmak islatan yagmur
- peki bu semsiyenin ismi de ahmak koruyan mi?: )

Cuma, Eylül 24, 2010

kemal sayar

'sessizoturabilirmiyizseninlearamizdayapraklarinhisirtisindanveceylanlarin
hayatacikisindanbaskasesolmadan?benisessizdesevebilirmisin?yagmuralmistopragiveusuyenkainatidinlerkenarayadunyasozukarismadan'
 
kemal sayar
ulya'm okudu bana.

Pazar, Temmuz 25, 2010

Çarşamba, Mayıs 12, 2010

.

tabagina koydugum kurabiyelere bakarak;
-yildiz, ay ve gunes kurabiye var ama gunes neden kapkara? dedi.
icim burkuldu, en cok elimden bisey gelmeyisine.

Salı, Mayıs 11, 2010

hata etmisim ben, agrimi dindirmek icin uyusturmusum hep.
belki de iyilesmek icin daha fazla agri gerek.

Pazartesi, Mart 15, 2010

zaten

nasil kirik dokuk,
yarim yamalak, eksik,
nasil yamali hayatlar
geciyor gozlerimin onunden.

bir zanaat mutsuzluk sanki:
ogrenip bir onceki nesilden,
onyillarca didiniyoruz
ve kuskuya dussek de bazen,

saniyoruz ki
boyledir, iyidir,
ne olacak ki baska,
budur hayat zaten.

ya beceremiyoruz biz bu isi,
ya da becerecek bir sey yok zaten.

roni margulies

Cumartesi, Mart 13, 2010

sonra butun bulutlar hep birden gecti

'...

butun gunler yenilesir her bekleyiste
ve butun dunler, butun gecmisler
kapini acarsin bir de, hic kimseler yok
caresiz, benim sana gelisim de hep boyle

...'

edip cansever

Çarşamba, Ocak 27, 2010

maglup ol

mukavemet etme ey tomurcuk. maglup ol... birak artik kalbin catlasin. inkisaf fikri senin uzerine dogru atildi. hala tomurcuk kalabilir misin..

rabindranath tagore

Cuma, Ocak 22, 2010

............

ellerim ve beynim usuyordu. yaslica bi amca yagmurun altinda 'kizim icin alcam' diyerek semsiye secmeye calisiyor, islaniyordu. islaniyor, gozyaslarimi kontrol edemiyor, hep ayni cumleyi sayikliyordum icimden.
'cay iciyorum surekli anlasilmasin diye sebebi suskunlugumun'
ama isitmiyordu.




Cumartesi, Ocak 02, 2010

.

bazen daha fazla bilmek istemiyorum. bazen de bildiklerimi unutmak.
sen bana sormaktan vazgec.

Pazartesi, Aralık 14, 2009

-good day to be alive he said-

sabah minibuse binmekten vazgecip yurumeseydim yapraklari deli gibi supuren amcayi goremeyecektim. oyle huzurlu bir 'gunaydin'im olmayacakti. hem bu kadar sabirli olamaz, gunu hasarsiz atlatmam mumkun olmazdi. galiba hersey daha kotu olurdu.

amca yapraklari cop saymak olur mu dedim. boyle guzeller dedim. onlari saklayacak toprak yok dedi bu koca sehirde. sora egilip o yiginin icinden bir kac tane yaprak secip bana verdi. accaip sevindirdi bu miskin'i. aldigi en hos hediyelerden oldu: )

Cumartesi, Ekim 10, 2009

ben oyundan cikiyorum anne

' ...icimde ne cok kelime var anne.bir kelimeyi soyluyorum, sonra bakiyorum o kelime icimde yine duruyor.nasil oluyor anne.telefonu acanlar nicin alo diyor anne.insanlar nicin numaralarin arkasina saklaniyor.hicbir numarayi bilmiyorum anne. kimseye ulasamiyacagim anne. telefonlar kahrolsun anne. benimle telefonsuz konusan ne kadar az insan var.onlardan biri de sensin anne. nicin sehir anne.burada kimse biryere saklanamaz. burada kimse zamani saklayamaz anne.insanlar burada yalansiz yasayamaz.hayati yalansizlik cozuyor anne.hayati cozen kucuk elifler nicin buyuyor anne.bir sarki daha soyleyebilir miyim anne.biraz yagmur olmak.biraz umut olmak. biraz kendim olmak anne.insanlar kendisi degil anne.bu insanlar kimi yasiyor anne.hikaye anne.

bir ikindi vakti anne.gecip gitmek anne.herseyin burada kalmasi anne. kimsenin birseyinin olmamasi anne.herkesin herseye sahipmis gibi olmasi anne.bu oyun ne cok oynaniyor anne.perde kapaninca n'olacak anne.ben oyundan cikiyorum anne.yaralandim anne.oksijenli su anne.biraz nergis.biraz gunes isigi.biraz menekse.ellerim ne guzel anne.birsey tasiyamayacak kadar kucuk.bilgisiz ellere sahibim anne.ellerim hicbir soruya cevap vermiyor anne.



mevlana idris/sufi ile pufi - illustrasyon sam nielson


Cuma, Eylül 25, 2009

cozulmesin ilmeklerimiz

'kacmayan cinsten iyi coraplarin bile' diyor marla 'ilmekleri disari firliyor.'
hicbir sey duragan degil, hersey eskiyip dagiliyor.

fight club'tan

Cumartesi, Ağustos 08, 2009

خلينا في كان يا ما كان

zoraki goturulmus olmanin verdigi sıkıntı onu gordugum an ucup gitti. soylemeselerdi herzaman konusur gibi bakan gozlerinden tanirdim oyle cok degismis olmasina ragmen. 6 yasinda sevimli bir cocuktu son gordugumde. simdiyse ceyreklik bir afet. bana baktiginda o sarisin cocugu bulamamis olmanin saskinligi vardi yuzunde. 'saclarindan yuzuk de mi yapilmiyor artik' dedi ve gulustuk.

yeni bi sehre alismaya calismak yeni arkadaslar edinmek eda'yi daha cok ozletiyordu.

ne zaman annem muftakta agladigini duysa beni onlara yollardi. annesi calistigi icin babaannesi bakardi eda'ya. babaannesi saclarini guzelce tarar, ortadan ikiye ayirir ve orerdi. o her sabah saclari taranirken aglardi yanina inip de birlikte oynayana kadar. bunu hatirlatip 'halen daha agladigim vakitler minik pembe takunyalarinin sesini duyar gibi oluyorum, birazdan gelecekmissin gibi bekler buluyorum kendimi' dedi.


aramiza bir deniz girmisti simdiyse bir okyanus. ama bir cocuk icin deniz, okyanus demekti.

Pazartesi, Temmuz 20, 2009

Cumartesi, Temmuz 18, 2009

'...

boyle bir siiri
bitirmenin yolu
aniden
susmaktir.'

charles bukowski

Cuma, Haziran 12, 2009

'without you now i see/how fragile the world can be'

memleketten badem sekeri geldi carsamba gunu. geldiginden beri aglayasim gecmedi. ev halki gizli sakli yiyor yakalanma korkusuyla.

alti ustu bi badem sekerisin sen. nasil boyle agir burkuyor, yakiyorsun icimi?

Cumartesi, Mayıs 16, 2009

yagmuuy

uzgunken, sicaktan nefes alamiyorken calan telefonu actim. ahizenin dier ucundan yagmur yagmaya basladi: ) yagmuuuuy yagmuuy yagmuuuy seklinde. r'lerle arasi pek iyi olmayan minik yegenimin sarkisi iyi geldi, nefes aldim.

Cuma, Mayıs 15, 2009

Pazartesi, Mayıs 11, 2009

-ruhun millerce, millerce derinlerinde-

'...
- akbabanin suslenip puslenip
yuregimin basina konmasindan,
orada boguk boguk otmesinden
ve yuregimin ebediyen susmak, ebediyen
yok olmak arzusundan
kuvvet bulan sessizlik

- kevser irmaginin uyurgezer sessizligi.

....

sozcuklerin dikelen tuylerinin sessizligi,
taslarin buzusen sessizligi,
sularin urperen sessizligi,
cayirlarin sararan sessizligi,
goklerin sanciyan sessizligi.
...'

cahit koytak

Pazar, Mayıs 03, 2009

..

'dunyayi sirtinda tasimayi birak o seni tasisin. yasiyormus gibi yapip kalbini oldurme.' dedi.


Cumartesi, Nisan 25, 2009

cause someday some weights gonna come on your shoulders, babe

Janis Joplin-ball and chain



eğer tek bir günün varsa birlikte geçireceğin
ve sen 365 günün hepsini istiyorsan
ve 365 gün sadece bir hayalse
tek bir lanet olası gün varsa elinde
sana diyeceğim dostum,
o tek bir gün tüm hayatın olmalı
çünkü bilirsin diğer 364 gün için böğürerek ağlayabilirsin
çatlayabilirsin hatta
ama o tek günü, o tek bir günü kaybedersin sonsuza dek

backyard cevirisi

Pazartesi, Nisan 20, 2009

gmail

-Acilmaya calisilan konum hicbir zaman sonlanmayacak bir yonlendirme dongusune girdi.-

az once bu mesaji verdi. cerezlerle ilgili bi sorun olabilirmis bir de. heh dedim guldum. bi tek benim sonlandirilamayan dongulerim olcak degil ya: ) pek bi anlamli geldi. saolsun gmail.

delete forever kadar guzel bu da.
seviyorum gmail'i: )

Pazar, Nisan 19, 2009

'sen bizim yoremize gelirsen goreceksin, ey sems,
huyumuz sadece susmak olmus bizim, susmak.
senin guzel gozlerincin iste canim pusuda.
rahatim kacti benim,
geceleri uykum kalmadi gitti ama,
bak iste o guzel gunler yola cikmis geliyor.

mevlana

Pazar, Nisan 05, 2009

.

simdi burada bir deniz kiyisinda degil evimizin avlusunda o hepimizi gogsune alip uyutan 'taht'tan bugday tarlalarina bakar gibiyim. basimi kaldirip gokyuzune her bakisimda once yildizlarin yoklugu burkuyor icimi. gozlerimi kirpmadan baktigim haklarinda sacma sapan sorular sordugum yildizlar. yorgun sesinle icimi isittigin cevaplarin. elimden tutup goturdugun baharat kokulu dukkan. iste bu benim yeni cirak derken gulen mavi gozlerin. badem sekeri ve sicacik leblebiyle doldurdugun minik ceplerim. her sabah merdivenlerden inerken okudugun dua. oyle ihtiyacim var ki o duayi senden duymaya.
simdi burada bu bankta gozlerimi kapasam, sabah ayakkabilarinin tikirtilariyla uyansam,

'ya fettah
ya rezzak
ya allah' desen

'allahumme ya mufettihi'l ebvêb
ya musebbibi'l esbêb
eftah lenê hayr'al bêb
ya kadiye'l hacet
ya mucibud'duavât
ya allah' desen sen.

ya da hic uyanmasam.

seni ve o kucuk kizi cok ozledim.
zaman ozlemleri buyutmekten baska bi ise yaramiyor!

Cumartesi, Mart 28, 2009

ustu cizilesi abuklama


hayat
koskocaman
bir
yumak
bizi
saran
vazgecilenlerin
her
biri
gelir
bir
dugum
atar


3 yil once yazip kaydetmisim draft'a. az once eskileri karistirirken okudum ve gercekte oyle olmadigini artik bildigimi farkettim.
vazgectigin kadar ruhun kurtulup huzur buluyor.

Çarşamba, Mart 25, 2009

gecit vermeyen daglar mi? sehrin ust gecitleri mi?

bembeyaz saclariyla uyumlu rengarenk bi etek vardi uzerinde. bana bakarak tatli tatli gulumsedi. aramizda bi kac adim vardi. ust gecitin ilk basamaginda durup bagirdi.

oooff daglar ooooffff

Çarşamba, Mart 18, 2009

Perşembe, Mart 12, 2009

me tedri nefsun...

otlarin arasinda tek basina acmis minicik bi gelincik vardi. pek acmis sayilmaz aslinda kararsizdi durusu. ben de durdum sevdim onu uzaktan. cok guzeldi. yarin dedim icimden. yarin.. sora annemin kizgin sesini duydum gaibten ve susturdum ic sesimi. insaallah dedim bir tek. sabah uyandigimda aklimdaydi ama tasiyacak halim olmadigindan almadim makineyi. ise gelirken onu aradi ve buldu gozlerim. artik tam olarak acilmisti. Allah'a emanet ettim yine. cunku gecen bahar yine bu zamanlarda actigi yerde bi gelincik vardi. yarin makineyi getirip fotografini cekcem derken bisey olur mu acep diye dusundum. sora nolcak canim tel orguler var, duvar var dedim kendime. ertesi gun karsilastigim manzara pek fenaydi. dozerler bahceye girmis topragin altini ustune getirmisti. tel orguler de artik yoktu. gelincik de.

annemin her zaman hatirlattigi ayeti tekrarladim buyuk bi uzuntuyle. 'me tedri nefsun meze teksibu ğaden ve me tedri nefsun bi eyyi ardin temut' mealen kimse yarin ne kazanacagini ve hangi topraklarda olecegini bilmez.
ardindan yarin ne yapacagini soleme der kizardi -hala kizar- bana. imkan bulur bulmaz yap sadece elinden geleni.

isten cikar cikmaz bakcam insaallah gelincige. az once yagmur yagiyordu. heh yine dedim.
sus zeynep sus.

Salı, Mart 10, 2009

hosgeldi.

baharlari seviyorum, ilk ve son olduklari icin.
hem bulutlar gokyuzunden daha huzurlu bakiyorlar.

hosgeldi, geldigi kadar 'hos' giden.

Perşembe, Şubat 26, 2009

1/2

yarimlarimi toplayip ortaya sactiktan sonra...

-herseyi yarim biraktigin gibi kendini de yarim birakma!!
-bu dunyada hep eksiktir insan, olunce tamamlanir.

Pazartesi, Şubat 23, 2009

ozlemek yokken

gencken, gelecege dair hayaller kurarken henuz birileri cikip kabusa cevirmemisken, bu kadar bikkin degilken, insanlari daha az taniyorken, oyle cok 'evet'e dolanmamisken dilim, anlatmaktan yorulmamisken, kelimeleri cope doken kotu bir musrif gibi hissetmezken kendimi, susku'ya daha siginmamisken, bazi seylerin hep oldugu gibi kalacagi hic degismiyecegi sanrisina kapilmisken, en yabanci 'kendime' henuz rastlamamisken,
ben,
uzun uzuun siirler okurdum. tamamini okuyabilmek icin bu kadar caba harcamaz, bir kac misraya tutsak olmazdim.

'yoruldum yoruldum yoruldum
gereklilik kipinde yasamaktan'

ahmet telli

Cuma, Şubat 20, 2009

-surekli sigarasinda yol gorunurdu-


(...)
yarin senden beni soracaklar
kordugum toplardi de
nerde bir copluk
bir mezbele gorse
igrenmez
igilir kordugum toplardi

(...)

neden derlerse
'yazilmistir' de
/aldirma anlayan anlasin/

murat kapkiner

Pazartesi, Ocak 26, 2009





Munzevinin Aynalari

...
ya olmasaydin, Tanrim,
ya olmasaydin!
yurudugum yollar tukendiginde
dostlar yabanciya,
sila gurbete benzediginde...
kırbamda su, heybemde azık
ve turkulerimde...
turkulerimde soz bittiginde;

insanin kit
gecenin yildizsiz
ifritlerinse, daim pesimde
(hem uyanikken hem de dusumde)
oldugu zaman,
kimin kapisini omuzlayarak
hoyratca acar da, kimin
aynalarini parcalayarak
canimi iceri atardim, Tanrim,
sen olmasaydin?

Cahit Koytak

Çarşamba, Ocak 21, 2009

simsek mcqueen'in reklamini yapip bahsettigi pas gidericiyi buyuk bi hevesle dinleyen ve gulumserken disleri dokulen araba gibi hissettim kendimi: )
oyle sıkmısım oyle sıkmısım ki dislerimi, iclerinden biri dayanamayip agzimin icinde paramparca olup dokuldu.
ah yaslilik: )

Cuma, Aralık 19, 2008

sagnak

40 dakikadir bekledigim otobus gelmisken hem de oturacak bi yer bulmusken kalkip yolun ortasinda indim. hem de insem mi inmesem mi die dusunmeden, karar vermek zorunda kalmadan bindigim yere geri dondum. once sokak aralarindan eminonune sora karakoy'e ordan taksime yurudum. dusundum tasindim sigamadim yollara. sigmadi ruhum. onu iyi edecek kelimeler aradim. bulamadim. elimden bisey gelmediginde hep yaptigim gibi yurudum. kalabaliktan uzak durmak lazim derken kalabalik beni gittigi yere surukledi. isiklar olmasa hic durmicaklar takatim kesilince de ezeceklerdi beni ayaklariyla. durmaktan korkuyorlardi.durmak dusunmek demekti anlamak demekti onlar icin. aralarindan kurtulur kurtulmaz bi soluk aldim. oh diyemedim. yuzume dusen yagmur damlalari hatirlatti yanaklarindan suzulen gozyaslarini.

-olmaz,bu peceteler devlet mali z.
-peki bu gozyaslari?
-............
-............
sagnak...

Pazar, Aralık 07, 2008

yarin guzel bi gun

harclik verecek kadar 'buyumus olmak' urkunc geliyor.

iyiki yaslanmak var.

Çarşamba, Ekim 22, 2008

ozledim.

gece perisan, 'nur'unu kaybetti.
' oralarda hala
insanlar guc ugurlar kimselerini
kandır sıkışır goguste yukari kosar
helallasirlar ayrilmadan'
oralarda/ilhami cicek

Pazartesi, Ekim 06, 2008

huuuff

daha once hic calismamisim da ise ilk defa basliyomus gibiyim.

Çarşamba, Eylül 17, 2008

gam-ı firak

'mulk-i beka idi menzilin evvel
ahir bu bi-vefa zindana dustun'

divan-i hulûsî-i dârendevî

Pazartesi, Eylül 15, 2008

otomatik piyano

'gercekle temasini henuz kaybetmis degilsin. sanirim mesele de bu..'
'koptu kopacak.'
'bir psikiyatr yardimci olabilir. Albany'de iyi bir adam var.'
finnerty basini salladi. 'o beni merkeze geri ceker, bense ucurumdan asagi yuvarlanmadan mumkun oldugunca kenarda kalmak istiyorum. kenarda ortadan goremedigin bir suru sey goruyorsun.'

kurt vonnegut

Cumartesi, Eylül 06, 2008

-bu dunyada can sıkıntısının bir baska anlami var baylar.-



'...
her sey o kadar dokunakli ki
eylulsem, istemeden kiriliyorsam bazen
daginik, renksiz bir mozayik gibiysem
ustelik yalnizsam bir de -telefonda kus sesleri-
aynalardan duvarlara bir uzunc akintisi
bu dunyada cekingen olmak cok iyi bir seydir baylar.
...'

eylulun sesiyle/edip cansever

Çarşamba, Ağustos 27, 2008

ah eski gunler

E: eskiden ne çok gülerdik
Z: evet, gulecek bisey bulamadigimiz zamanlarda da hayal kurardik sora bu kurdugumuz hayallere gulerdik.
E: yıldız parkına gömdüğümüz mektubu hatırladıkça gülüyorum
Z: hehe o iki cocuk onu bulmustur. okumustur: p
E: hahaha
Z: harbi manyakmisiz biz yaw
E: senin fikrindi
Z: ben nasil yirtip atcam die die kafami sisirmistin kizim
E: ne düşünüyorum biliyor musun
Z: he biliyorum, olmaz: )
E: onu demeyecektim
Z: hehe

Pazartesi, Ağustos 25, 2008

Çarşamba, Ağustos 13, 2008

!

gorenler sustugumu saniyor oysa ben hep seninle konusuyorum.

Salı, Temmuz 15, 2008

islik caliyor ruzgar

altinda yasayabilecegin baska bir gokyuzu yok.

baska bir toprak yok!

burada yasamak zorundasin dedi arapcayla.



uyudum.



Perşembe, Temmuz 10, 2008

biz ruhlarimiz, Allah'tan bedenlerle ayrildigi icin aglariz.

biz huznun cocuklariyiz, siz sevinclerin

H.Cibran

Çarşamba, Temmuz 02, 2008





'yaslandik da ondan mi
susarak katlaniyoruz her aciya

saatlendiriyoruz gunu
boluyoruz dakikalara

bir hic oluncaya kadar boluyoruz onu.

boluyoruz yani butun mutsuzluklara
bir yaprak saniyesi geciyor usul usul
penceremizden'


Edip Cansever

Cumartesi, Haziran 28, 2008

hamd olsun de kizim.

bu siralar heidi'siz bir clara'yim.
alp daglarina gitmek, peter'in sagdigi sutten icmek lazim.

Salı, Mayıs 13, 2008

.

'azicik gece alayim yanima yalniz/sercelerin uykusuna yetecek kadar gece/bocekler icin rutubet/orumcekler icin kuytu/biraz da sabah sisi/yabani guvercin kanatlari renginde/biz artik bunlar olarak gidiyoruz/eylesin neyleyecekse sehrin insani/sehrin insani,sehrin insani,sehrin/bozuk paralarin insani, sivilcelerin'

ismet ozel

Perşembe, Mayıs 01, 2008

Perşembe, Nisan 24, 2008

-susardin, durmadan susardin-



yipranmis bir okul defterinin son sayfasindan: )

'susardin ve kar yagardi

gozlerinde baslardi gece
yarim kalmis kitaplarda biterdi.
alnimizda bilenen kor bir bicakti zaman
kirilmis aynalardi

susardin, durmadan susardin
ve kar yagardi
...'

hicri izgoren

Pazartesi, Nisan 14, 2008



'iste ben boyle bildigin gibi:
kaderi opup basima komusum.
gulusum, oturusum, konususum,
belli efendim, besbelli
yasamaktan sogumusum.

yaz yagmurlari misali yillarca
yagmis durmusum kendi icime.
zaten dunya oyle dunya kim kime
herkes kendi derdinde anca,
herkesin yuregi lime lime..

...'

Turgut Uyar

Pazar, Nisan 13, 2008

sona kalsa


'...
evet, aralik kapidan soguk geliyor
Tam kalbimin uzerine bu aksam.
ölüm
sen en guzelsin bu saatlerde
buyutmus yetistirmissin beni
soyler miyim hic sana hayran olmasam.
bugun de ince, bugun de kirildi kirilacak
bugun de
tam nerede kalmissam. '
Edip Cansever

Cumartesi, Mart 29, 2008

-dayaniyorum iste dayanamayarak-






beni goren
alelacele dolasan ayaklarimla sokaklarda
bir yerlerde birileri bekliyor
bir yerlere gidiyorum sanir
halbuki hicbir yerde
hickimse beni beklemiyor

‘artik bu solan bahcede’
ne gul kaldi ne gulistan
ask yalniz bende sadik
yalniz ben kaderle yasamisim
benim disimda ask mutlak yalan
ruzgar bende nasilda gercek
firtina bora


yuzum bu aleme ait degil
sesimin buyusu ahretten
hem sigmiyorum
hem dunya tutmasi var
kimin icin olemiyorum
imansa iste muminim
cileyse iste Eyyub
dayanmaksa
dayaniyorum iste dayanamayarak
/aklimi alan
neden almadi canimi/

seytan hayale bogar
gercegi degistiremezsin
geriye kalan beklemek

halbuki hicbir yerde
hickimse beni beklemiyor
bilmek istiyorum
kimin icin olemiyorum

murat kapkiner

Cuma, Mart 21, 2008

ruhta olanlar

'kucuk bir dere yolunu kaybediyor
ve daha anlamadan olup biteni
kuruyup gidiyor colde
...'

cahit koytak

Cuma, Şubat 29, 2008

bir sabah..

2 hanim surucu tek seritlik bi yolda burun buruna gelince nasil tepki verir gordum...pek estetikti.: )

borek almam gerektigini kendime hatirlatip dururken kaldirimda kendini yere atmis yuvarlanan dort bes yaslarinda bi velet ve ona yalvaran annesiyle karsilastim...bi yandan agliyor bi yandan karsi kaldirimdaki krese gitmemek icin diretiyodu...

-hayiiy, gitmiyyyycem...
-hey! sen erkek deil misin?...
(soyle bi bakip gozlerini silmeye calisirken minik beyaz avuclari cok hostu.. )homurdanarak 'eykegim' dedi...
-ne bicim erkeksin sen kalk da beni yolun karsisina gecir bak kopekler var korkuyorum..
(elimi tuttu...)
-ablam da kopekten korkuyor ama ben korkmuyorum..
-aferim sana...
derken kapinin onune varmistik...
annesi tesekkur etti ben de cocua tesekkur edip kactim...

bu arada borek almayi unuttum...ac ac calistik: )

Cuma, Şubat 22, 2008

Çarşamba, Şubat 13, 2008

Pazartesi, Şubat 11, 2008

-sen bu siiri okurken/ben belki baska bi sehirde ölürüm-



kirginim,sacilmis
bir nar gibiyim

sessiz akan bir irmagim
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalirim

git
dersen
kuslar da donmez, guz kuslari
yanima kiraz hevenkleri alirim

ve seninle yasadigim
o iyi gunleri,
kotu
gunleri birakirim.

ayni gokyuzu ayni keder
degisen bir sey yok ki
gidip
yagmurlara durayim.

soylenmemis sahipsiz
bir sarkiyim

belki
sararmis
eski resimlerde kalirim

belki esmer bir cocugun dilinde.

butun derinlikler sig
sozcuklerin hepsi igreti

degisen bir sey yok hic
olum haric.

ayni gokyuzu ayni keder.

Bir Eflatun Olum/Behcet Aysan

Çarşamba, Şubat 06, 2008

gokkusagindan daragaci



Simdi'nin bedeni yok,
Yontuyor gecmis bilgisiyle
gelecek belki olur diye tasi,
....tasini kokluyor
....yontu dagiliyor...

Simdi'si yitik
....bundan boyuyor
....boyuyor evine aldigi
....agacin uzerine tuneyip
duvarini, tavanini, gecmisi
....ve gelecegi ve her yanini;
....dal kiriliyor...

Simdi'si yitik
....diziyor diziyor notalarini,
göğe ışık uzerine boncuklarini,
ucuza getiriyor varligini
....sonsuzun sessizliğiyle
....sonlunun gurultusu arasinda,
O bitirince kiyisinda gezindigi
.................yol cokuyor...

Nilgun Marmara

Cuma, Ocak 11, 2008

mavi bereli cocuk

bugun yolda yururken bes alti yaslarinda bi cocuk dustu onumde...annesi ayaga kaldirirken icli icli agliyodu...bi muddet yuruduler oyle..
-tamam oglum gecti.
-uhuuu gecmedi kii, aciyor..

iste bugunlerde bu cocuk gibiyim..